Her hafta kulak kabarttığım podcast bölümlerini derleyeceğim Kulak Misafiri’ne hoşgeldiniz! Kimi zaman popüler kültürün derinliklerine dalıyor, kimi zaman da tarih, bilim, sanat ya da günlük hayatın tuhaf detaylarına takılıyorum. Amacım, “Ne dinlesem?” diye düşünenlere yeni keşifler sunmak. Kulaklıklarınızı takın, başlıyoruz!
2000’leri Avrupa Yakası ile Nasıl Daha İyi Anlayabiliriz? – Sütçüoğlu Apartmanı Podcast
Sütçüoğlu Apartmanı podcastinin yaratıcıları Alican ve İlker’e göre kült sitcom Avrupa Yakası sadece bir dizi değil, 2000’ler Türkiye’sinin değişen kültürel yapısının izini sürebileceğimiz bir yapım. İkili, Sütçüoğlu Apartmanı podcastinin ilk bölümünde dizinin nasıl ortaya çıktığını, dönemin toplumsal dinamiklerini ve nostaljinin popüler kültür üzerindeki etkisini masaya yatırıyorlar. Türkiye’de sitcom geleneğinin gelişiminden, Gülse Birsel’in kalemine sinmiş çeşitli detaylara kadar pek çok konuyu ele alıyorlar. Üstelik “Hâlâ neden bu kadar seviyoruz?” sorusuna da kendilerinden yola çıkarak cevap veriyorlar. Monokültürden çok sesliliğe geçişin izlerini sürerken, kolektif hafızamızdaki Avrupa Yakası fenomeninin toplumsal yansımalarına biraz daha derinlemesine bakmak isterseniz, bu podcasti kaçırmayın derim.
Münih’ten Sezgin İnceel ŞEHİR HATLARI – Velvele Podcast
LGBTİ+ göçmenlerin hikayelerine odaklanan Şehir Hatları podcast serisi, ikinci sezonuyla yolculuğuna devam ediyor. Türkiye’de ve Batı’da göçmen karşıtlığı güçlenirken, Velvele mikrofonunu doğrudan LGBTİ+ göçmenlere uzatıyor. İkinci sezonun ilk bölümünde akademisyen ve müzisyen Sezgin İnceel ile Almanya’nın Münih şehrine gidiyoruz. “Hep bir gitme merakım vardı” diyen ve başvurduğu bir programla Münih’e giden Sezgin, 14 küsur senedir yaşadığı Münih’e sanki dün gelmiş gibi hissettiğini söylüyor. Sezgin İnceel aynı zamanda Yine Yeni Yeniden 90’lar podcastinin iki yaratıcısından biri. Diğeri ise yukarıdan da tanıdığınız Sütçüoğlu Apartmanı podcastinden İlker Hepkaner!
İkinci sezonunda 10 farklı şehirden 10 hikâyeyle kulaklarımıza misafir olacak Şehir Hatları podcast serisi bir Velvele projesi!
Death of An Artist – Episode 1: The Haunting
Sanat dünyasının en karanlık hikâyelerinden birine hoş geldiniz! Death of an Artist’in ilk sezonu, 1980’ler Manhattan’ının yükselen yıldızı Küba asıllı sanatçı Ana Mendieta’nın ölümünü ve onu çevreleyen şüpheleri masaya yatırıyor. Genç ve sıra dışı Mendieta, Minimalist sanatın öncülerinden Carl Andre ile fırtınalı bir evlilik yaşarken, 1985’te 34. kattan aşağı “düştü” ve öldü. Carl Andre’nin 911’e panikle söylediği versiyona göre: “Karım pencereden çıktı.” Peki, gerçekten mi? Helen Molesworth’un sunduğu bu podcast, davayı, sessizlikle örtbas edilenleri ve yıllardır süren protestoları mercek altına alıyor. Adaletin sanat camiasında ne anlama geldiğini, erkek egemen sistemin neleri sümen altı ettiğini sorgulayan Death of an Artist, “Sanatçıyı eserinden bağımsız düşünebilir miyiz?” tartışmasına ek olarak sormaya devam ediyor: Ana Mendieta’ya ne oldu?!
More Stories
Rahmi M. Koç Müzesi koleksiyonu yeni objelerle zenginleşiyor
Baselitz’i bırakmıyoruz
Besteci İlhan Usmanbaş için yarın AKM’de tören düzenlenecek